Yalan Haber

Günümüz sosyal medya hesaplarında, haber niteliği bile taşımayan haberlerin bir salgın hastalık gibi yaygınlaşması gerçekten endişe verici bir durumdur. Bu tür paylaşımların, insanların düşüncelerini ve algılarını olumsuz yönde etkilemesi, nefret söylemlerinin ön plana çıkması maalesef kaçınılmaz bir durum olarak görülmektedir. Özellikle seçim zamanlarında yaşanan bariz örnekler, toplumun manipülasyon ve dezenformasyona ne kadar hassas olduğunu işaret etmektedir. Sosyal medya, her ne kadar güçlü bir iletişim aracı olsa da paylaşımların yanıltıcı içeriklerle boyandığı bir platform olarak da hizmet vermektedir. Bu noktada bize düşen önemli rol ise haberlerin doğruluğunu teyit etmektir.

Dezenformasyonla mücadele, her birimizin sorumluluğu altında olan bir görev olmalıdır. Gerçeği sorgulamadan, kaynağı kontrol edilmeden veya kasıtlı yapılan paylaşımlar başkalarının düşüncelerini olumsuz yönde etkileyerek toplumsal kutuplaşmaların artmasına ve toplumsal ayrışmalara zemin hazırlamaktadır.

Dezenformasyonla mücadele eden kurum ve kuruluşların çalışmalarını takip etmek ve bilinçli haber tüketimini teşvik etmek, sosyal medya platformlarında daha sağlıklı bir ortamın oluşmasına yol açacak ve karşılıklı etkileşimi kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda, dezenformasyonla mücadelede ön plana çıkan İletişim Başkanlığı gibi kurumların çalışmalarına saygı göstermeli ve onların doğru bilgiyi gün yüzüne çıkartmalarını takdir etmeliyiz. Bize düşen rolümüzle birlikte bilinçli bir toplum olma idealine kavuşabilir ve daha aydınlık bir geleceğe hep birlikte adım atabiliriz.

Melih ERKOVAN