Tutun ve Düş
- USTURLAP
- 7 Mar 2024
- 1 dakikada okunur
Cemal Arslan, 7 Mart 2024
Büsbütün dışında kaldığım bir oyunun içinde olmaya çalışıyorum.
Zamana yenilmiş gözlerin buğusu benimki.
Ne uzağa ne de yakına gidiyorum; çaresiz.
Ellerinden tutulmuş bir yaralıyım,
Sadece yaralı olduğum için tutuluyor ellerim.
Ellerim ne kadar soğuk, kimse fark etmiyor
Ya da soğuktan bayılmışım, kimse anlamıyor
Ama içim sımsıcak sanki bir ateş yanıyor
Ve sadece beni ısıtıyor.
Zamana fısıldıyorum ruhumu.
Bir çalgı ısmarladım şimdi ruhuma, gelsin çalsın diye
Çalmayı bilmeyen nasıl çalsın ki?
Ben bir şarkı mıyım yoksa müzisyenini arayan?
Yoksa bir destan mıyım dilden dile acizliği yayılan?
Ama kimse bilmiyor, evet evet kimse bilmiyor beni bu hale getireni
Ya da ben kimse bilmesin istiyorum.
İnsan neden hem bu kadar ister hem de istemez?
Küçük bir umuda tutundum tıpkı düşmemek için korkuluğu tutar gibi.
Tutunmak düşmemeye yeter mi?
İnsan yürürken de düşemez mi?
Bağlanmış olsam ayaklarıma yürüsem yolumu,
Kimse anlar mı benim bağımı?
Düşmekten korktuğumdan değil sadece bağlanmak istememden.
Rüzgar esse sağdan ya da soldan sallansam.
Yine düşsem ama bu kez kalkmasam;
Kalsam düştüğüm yerde sonra daha dibe daha dibe
Kalkmaya mecalim kalmayana dek düşsem...
Ellerim kanasa tutunmaktan ama düşmeye devam etsem.
Sadece düşsem ve tekrar düşsem...
(2022)
Comments